Kanser
Günümüzde kanser tanısı olan her 3 hastadan 2’sinde tam iyileşme sağlanmaktadır. Buna rağmen kanser tanısı olan hastalar, aynı yaşam süresine sahip diğer hastalıklara sahip olanlara göre kendilerini çok daha kötü hissederler. Örneğin; yeni tanılı bir pankreas kanseriyle, kalp yetmezliği ilk bulguları görülen aort stenozlu hastaların, ortalama yaşam süresi 8 aydır. Ama kanser hastası, vücudunun bir kısmının değil, tamamının hasta olduğunu hisseder.
SIKLIK
2002 yılında tüm dünyada 11 milyon kanser olgusu ve 7 milyon kanser ölümü gerçekleşmiştir. Bunların %45’i Asya, %26’sı Avrupa, %14,5’u Kuzey Amerika, %7,1’i Güney Amerika, %6’sı Afrika, %1’i Avustralya’da olmuştur.
Türkiye’de yılda ortalama 150.000 yeni kanser vakası ve 50.000 kanserli hasta ölümü gerçekleşmektedir. Türkiye’de kanserli hasta sayısı artmaktadır. Bunun en önemli nedeni ortalama yaşam süresinin artmasıdır.
Akciğer kanseri dünyada en yaygın ve en sık ölüme neden olan kanserdir. Sıklığı çok değişkendir. Kuzey Amerika’lı erkeklerde 61/100.000 iken, Afrika’lı kadınlarda 2/100.000’dir.
Meme kanseri dünyada en yaygın ikinci kanserdir. Ancak kanser ölümlerinde 5. sıradadır. Sıralama şöyledir:
- Akciğer
- Mide
- Karaciğer
- Kalın Bağırsak
- Meme
Akciğer, meme, prostat ve kalın bağırsak kanserleri gelişmiş ülkede daha sık görülürler.
Karaciğer, rahim ağzı ve yemek borusu kanserleri geri kalmış ülkelerde daha sık görülür.
SORUNUN BOYUTLARI
Kanser, ölüm sebepleri arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sıradadır.
ABD’de 2007 yılında 1.445.000 yeni kanser ortaya çıkmış 559.650 kişi kanserden ölmüştür. Sayı olarak erkeklerde prostat, kadınlarda meme kanseri ilk sıradayken, ölüm sıralamasında her iki cinste de akciğer kanseri ilk sıradadır.
Önemli Bir Bilgi: 1997 yılından sonra kanser ölümleri azalmaya başlamıştır. Kanser hastalarının hem sıklıkları, hem ölüm oranları azalmaktadır.
1960 – 1963 yılları arasında 5 yıllık sağ kalım oranı %39 iken
1996 – 2002 yılları arasında sağ kalım oranı %68 olmuştur.
TANI: Ağırlık olarak doku biyopsisine dayanır ve doku elde edilmeden asla tanı konmamalıdır.