Daltonizm (Renk Körlüğü)
İnsanların yeryüzünü ve gökyüzünü anlayabilmesi ve algılayabilmesi renkler sayesinde olur. Yediğimiz bir meyvenin rengi iştahımızı kabartabilir veya ormanda ki ağaçların yeşil tonlama farkları ufkumuzu açabilir. Doğayı tüm renkleri gördüğümüz zaman ayrıntılı bir şekilde anlayabiliriz.Ancak herkes bizim kadar şanslı olmayabilir çünkü dünyada 180 milyon insan renkleri kısmi görür veya tam olarak göremez. Halk arasında bu tip insanlara renk körü denir.
Renk Körlüğü nedir?
Renk körlüğü görme merkezinde özel bir pigment molekülü olan koni hücrelerinin bulunmaması veya normalden az bulunmasıdır. Bu eksiklik neticesinde çeşitli renkler ayırt edilemez. Koni hücreleri sadece gün boyunca(aydınlık ortamlarda) çalışırlar bu nedenle geceleri her şeyi gri görürüz.
Renk körlüğü her 20 erkekten ve her 200 kadından birinde vardır. Çoğu renk körü olduğunun farkında değildir.
Renk körlüğü de kendi arasında farklılıklar arz etmektedir. Yani tüm renk körlüğü aynı değildir. Renk körlüğü aynı rengin tonlarını ayırt edememek şeklinde hafif olabileceği gibi farklı renkleri ayıramayacak kadar şiddetli olabilir. En sık görülen tipinde kırmızı ile yeşil ayırt edilememesidir. Nadir görülen bazı vakalarda ise bütün renklerin ayırt edilememesi ve dünyanın siyah beyaz görülmesi söz konusudur. Aşağıda renk körlüğü ile ilgili birkaç farklı durum anlatacağız.
Renk görme eksikliği
Renk görme eksikliği bulunan kişiler sadece bazı tonları ayırt etmede güçlük çekerler. Tüm duyu hücreleri yani kırmızı, yeşil ve mavi koni hücreleri retinada bulunmaktadır fakat bazıları hatalı çalışır, özellikle de yeşil rengin görülmesinden sorumlu olanlarda problem vardır. Bu eksiklik olan kişilere döteranomalisi, kırmızı rengi görme eksikliği olanlara ise protanomalisi olan kişiler denir.
Kısmi renk körlüğü
Kısmi renk körlüğünde duyu hücrelerinden bazıları eksiktir. Bu durumdan etkilenenlerde çalışır durumda sadece iki tür koni hücre vardır. Sonuç olarak renkli görme önemli ölçüde azalır. Bu durum zaman zaman kırmızı renk görmesi eksik ve kırmızıyı göremeyen kişiler için tehlikeli olabilir. Yağmurlu veya sisli havalarda, önünde seyreden aracın stop lambası sadece siyah görülebilir.
Tamamen renk körlüğü
Bu rahatsızlık seyrek olarak görülür ve akromatopsi olarak adlandırılır. Bu durumda olan kişiler renklerin tonlarını hiçbir şekilde ayırt edemez ve ışığa karşı aşırı duyarlı olurlar.
Renk körlüğü doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Sonradan gelişen renk körlüğünde en sık görülen renk görme bozukluğu sınırlı mavi-sarı görmedir. Sıklıkla maküla dejenerasyonu sonrası görülür. Doğuştan renk körlüğü olanlar veya doğuştan az görenler genellikle bu durumun farkında değildir. Bu sorun sadece çevresindeki insanlar tarafından sorulduğunda ortaya çıkar.
Renk körlüğü tanısı nasıl konur?
Renk körlüğünün tanısı değişik renk testleri yardımıyla konabilir. Hem profesyonel yaşamda hem de sosyal yaşamda problem oluşturmaması için tanı koymak önemlidir.
Psödoizokromatik plakalar
Bu test rakamları noktalar halinde renkli bir arka fonda gösterir. Örneğin kırmızı-yeşil renk körlüğünü saptamak için kullanılabilir.
Farnsworth renkli nokta prosedürü
Bu testte hastalar taşları değişik tonlarına göre ayırırlar. Bu test biraz daha karmaşıktır. Mavi renk görme eksikliğini saptamak için kullanılabilir.
Nagel’ in anomaloskopu
Bu testte hasta çeşitli renk tonlarını belirlemek için dairesel renk test cihazını kullanır. Kırmızı körlüğünün tanısı en iyi bu testle konur. Boyacı, şoför ya da pilot gibi bazı mesleklerde işe alınmada problem oluşturabilir.
Tedavi
Renk körlüğünün ilaçla veya ameliyatla tedavisi bulunmamakta ancak bazı özel kontakt lensler ile (Chromagen) renk körü hastalarının şikâyetleri artık düzeltilebilmektedir. Bu tedavide özel renk filtreleri sayesinde göze gelen ışığın dalga boyu değiştirilerek hastanın renkleri algılaması ve ayırt etmesi sağlanmaktadır. Tedavi, tercihe göre gözlük veya kontakt lens olarak uygulanabilmektedir
Tedavinin etkinliği bazı hastalarda birkaç saatte ortaya çıkmaktadır. Bu tedavi yöntemi birçok renk körü hastalarının yaşam kalitelerini değiştirecek kadar etkili olmuştur.
Bu lens ile tedavide amaç hastaların renk algılamasını kuvvetlendirmek, renklerin daha parlak ve net olmasını sağlamak. Bu sayede hastalar renk tonlarını ayırabilir, renkleri isimlendirebilir. Örneğin uyarı ışıklarını, araba fren ışıklarını daha erken fark edebilmektedirler. Ayrıca mesleki anlamda problem yaşayan hastalara yardımcı olabilir.