Page 49 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 13)
P. 49

v
                              v






















              HEPIMIZ BIRER KAHRAMANIZ


              Masallar ya da filmlerdeki gibi destansı   Üstelik içimizde biriken enerjinin bizi içten
              mücadelelere girmesek de hepimiz sonsuz   içe bitirmesi, katlanılması gereken çok daha
              döngüsüyle bir yolculuk halindeyiz. Bizi   zorlu bir savaştır. “Meydanlardaki cenk ne
              sıradan yaşamımızdan çekip çıkaran,     ola ki, insanın içindeki savaşın yanında”
              zorlayan, fedakârlık ettiren, dost ve düşman   diyen Yunus Emre ne de güzel söylemiş. O
              kazandıran, mücadele ettirip amacımıza   halde kendimizle yüzleşip bilgeleşmek, iç ve
              ulaştıran, amacımıza ulaşamasak bile bize   dış dünyamızda dengelenmek, kendimizle
              öğrettikleriyle bilgeleştiren birçok süreç   bütünleşmek varken geri durmak neden?
              yaşamışızdır.                           Bastırılmış her gerçeğimizle yüzleşmelerden
                                                      sonra aydınlığa çıkma halini yaşamaya, kendi
              O halde bir düşünme pratiği yapıp       dünyamızın kahramanı olmaya değmez mi?
              “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” kuramını
              hayata uyarlayalım mı?                  Tam da bu noktada Campbell’ın şu sözü
                                                      gelir akla: “Kahraman; hepimizin içinde
              Bizi kaosa girmeye zorlayan bir durumla   saklı duran, yalnızca bilinmeyi ve yaşama
              karşılaştık diyelim. Bu yeni kaotik dünya   katılmayı bekleyen, tanrısal yaratıcı ve
              karanlık, ürkütücü ve zorlu dağlar, ormanlar,   kurtarıcı imgenin simgesidir.
              mağaralar, kuyular, labirentlerle dolu.
              Bunların bilinçaltımızda yer etmiş inanışlar   ”Peki bizi bazen ne alıkoyar?
              olduğunu düşünelim. Peki ya yolculuk    Savunma mekanizmaları harekete geçmiş
              esnasında karşımıza zaman zaman çıkan,   olabilir. Gelişime direnen, konfor alanından
              bizi yoldan döndürmeye çalışan şeytanlar,   çıkmayan, sorumluluk almayan, dışlanmayı,
              cadılar, canavarlara ne demeli? Belli ki   yalnız kalmayı, başarısızlığı göze almayan,
              onlar da bastırılan, karanlıkta tutulan,   sürekli başkalarını suçlayan, isyan eden, inkâr
              yüzleşmemek için uğraş verilen duygu,   eden, kurtarıcı bekleyen taraf kurban taraftır
              dürtü, travma, şehvet, kin gibi gerçeklerimiz.   ve tek çözüm “kahramanın yolculuğu”na
              Onları görmezden gelsek de varlar ve    çıkmaktır. Kurtarıcı beklemek de çağrıyı
              aldığımız kararlarda bizi yönlendiriyorlar.   reddetmektir. Halbuki kimse kimsenin   SABAHATTİN ALİ’NİN
              Peki hayatımızı yönetmelerine izin mi   acısını çekmez. Kendi gücüne inanarak   “İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN”
              vereceğiz yoksa her biriyle yüzleşip    kendi kahramanlığına adım atmak gerekir   ADLI ROMANINDAKİ
              bilinçaltından bilinç düzeyine çıkaracak   çünkü o krizler kişisel anlamlar barındırır.  ŞEYTAN, İNSANIN İÇİNDE
                                                                                              BULUNDUĞU ÇELİŞKİLERİ,
              mıyız? Evet amaç onları öldürmek değil,                                         ÇATIŞMALARI YANSITAN
              ehlileştirmek. Böylelikle iç dünyamızla bir   Böylelikle konfor alanımızdan çıkıp iç   BİR SEMBOL OLARAK
              olmak, bütünleşmek, öz farkındalığımızı   dünyamızda yolculuk ederken bu krizden   GÖZE ÇARPAR. KİTABIN
                                                                                              KAHRAMANI ÖMER,
              arttırıp bireyselleşmek.                ne öğrenip neyi değiştirmeliyim dediğimiz   ONA KÖTÜ KARARLAR
                                                      süreç bizi kahraman yapar.              ALDIRIP İYİ ŞEYLER
              Tek yapmamız gereken; küçük ya                                                  YAPMAKTAN ALIKOYAN,
              da büyük fark etmeksizin çağrıları      Hatta bu yolculuk bireylere özgü değildir;   ONU TEMBELLEŞTİRİP ZOR
                                                                                              DURUMLARA DÜŞÜREN
              reddetmemek ve macerayı göze almak.     toplumlar da bu yolculuktan nasibini alır.   ŞEYİN KENDİ İRADESİ
              Çünkü bu bizim sorumluluğumuz hatta     Örneğin koronavirüs pandemisi bireysel   DEĞİL, İÇİNDEKİ ŞEYTAN
              kaderimiz. Aksi halde hayatı tam olarak   ve toplumsal farkındalıklar yaratacaktır.   OLDUĞUNA İNANIR.
                                                                                              ROMANIN SONUNA KADAR
              deneyimleyemeyeceğiz ve muhtemelen      Neo’nun kırmızı ya da mavi hapı gibi iki   BU ŞEYTAN YÜZÜNDEN
              kendimizi varoluşsal bir boşluğa bırakacağız.  seçeneğimiz var: Ya kurban olacağız ya   KENDİSİ OLAMAZ.
                                                      da kahraman gibi davranıp bu krizi fırsata   ÖMER, KAHRAMANININ
              Peki ya reddedersek?                    çevirmenin yollarını arayacağız. Çünkü neyi   SONSUZ YOLCULUĞU’NDA
                                                      beslersek o oluruz.                     BAHSEDİLEN ÇAĞRILARI
              Jung diyor ki “Kişinin huzursuzluğu,                                            GÖRSE DE YOLA ÇIKMAZ
                                                                                              ÇÜNKÜ TEKAMÜLÜNÜ
              mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı, depresyonu   Tüm bu yolculuk cesaret, irade, kararlılık   GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN
              onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır.”   sayesinde nefsle mücadeleyi içeren bir   ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL YİNE
              Tüm bunlarla yüzleşmediğimiz ve çağrıyı   tekâmül yani kendini gerçekleştirme süreci   KENDİSİDİR.
              reddedip o savaşa giremediğimiz sürece,   değilse nedir? Üstelik ucunda mutlaka ödül
              bazen ne olduğuna anlam bile veremeden   vardır. İlle de maddi bir ödül olmak zorunda
              tüm olumsuzlukları dışarı yansıtırız. Bu da   değil; “hiç bu açıdan düşünmemiştim”
              çözülmemiş içsel sorunların dış dünyamızı   diyerek farklı bir bakış açısı ya da bilgelik
              darmadağın edebileceği anlamına geliyor.   kazanmak da, yaratıcı tarafımızla tanışmak
              Derdin, tasanın insanı ehlileştiren bir   da, bir becerinin ortaya çıkması da ödüldür.
              fonksiyonu vardır. Ama bunu iradeyle    Hatta bu kazanımlar yeni başlayacak
              kabullenip karşılarsak, göğüslersek böyledir   döngüde en büyük yardımcımız olabilir. Ne
              ancak reddedersek psikolojik yansıması   de olsa, yeniden doğan kahraman yepyeni
              olması muhtemeldir.                     bir yolculuğa her an davet edilebilir.
                                                                                                                47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54