Page 102 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 14)
P. 102
v
v
Kahvenin diğer adı Bol köpüklü
müslüman şarabı idi Türk kahvesi
Bu arada kahvenin ilk çıkış onlar vasıtasıyla çevredeki gibisi var mı?
noktalarından biri olan İslam İslam ülkelerine de girer. Halep,
coğrafyası ona direnir ama Şam, Bağdat ve Tahran’da Osmanlı topraklarında karşılaştığı
karşı koyamaz. Mekke’de açılan kahvenin yalnız geceleri içildiği
kahvehaneler şikayetler üzerine yarı gizli kahvehaneler açılır. zorluklara rağmen kahve
kapatılır. Sonunda birçok Çünkü bir kısım sofuya göre bambaşka bir kültür de doğurur:
bilginin bu konudaki görüşü bu “siyah su” içilemez. Hatta Türk kahvesi.
alınarak kahve özgür bırakılır. Afrikalıların ve Habeşlerin bu Arap kahvesi “mırra”, Osmanlı
Öte yandan, hacıların kahve yüzünden renklerinin saray mutfağında kavrulmasından
müslüman şarabı ve mucize bir kara olduğu, kahve içenlerin de öğütülmesine, pişirme tekniğinden
içki olarak tanımladığı kahve siyahlaşacağı iddia edilir. en az beş kişiyle yapılan kahve
sunum merasimine dek yeni bir
Kahve Osmanlıyı mest ediyor usulle hazırlanır ve Türk kahvesi
adını alır.
Yemen’in kahve ticaretinin yudumladıkça şenlenenler, Bu özel kahve 18’inci yüzyılın
ilk merkezi olduğundan bir başka köşede satranç ve başına dek dünyada en yaygın
bahsetmiştik. Yemen demenin tavla oynayanlar, kitap okuyup tüketilen kahve türü de olur.
Osmanlı İmparatorluğu demek edebiyat sohbetleri yapanlar Türkiye’de kahve yetiştirilmediği
olduğunu da takdir edersiniz. “kara inci” derler kahveye. Bu halde, “Türk kahvesi” adının
Yemen valisi Özdemir Paşa mekânlar sadece kahve içilen, ülkemizi hâlâ dünya çapında
kahveyi İstanbul’a getirince sohbet edilen yerler olmanın tanıtıyor olmasını Osmanlı’nın
onu aşkla bağrına basmasına
işin rengi bizim topraklarda da ötesinde fikirlerin tartışıldığı borçluyuz. Köklü geleneğiyle Türk
değişir. ortamlar haline gelir. Hatta kahvesinin 2013’te UNESCO Somut
Gerçi kahve “mekteb-i irfan” Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde
İstanbul’da olarak bile yer alan tek kahve olması da bu
da zor bir anılır. Ancak aşkın sonucu.
sınavdan kitaplar ve Kahvemiz bu unvanı hak ediyor
geçer. farklı fikirler zira diğer kahvelere nazaran ayırt
Kanuni her yerde ve edici yanları var. Diğer tüm türlere
Sultan dönemde göre çok daha ince öğütülen
Süleyman olduğu gibi Türk kahvesi, içinde telvesiyle
zamanında, artan bir sunulan dünyadaki tek kahve
1554 yılında rahatsızlığa özelliğini de taşıyor. Ayrıca kahve
İstanbul’a sebep olur. çekirdekleri çok kavrulduğunda
OTTOMAN COFFEE HOUSE -
gemilerle ANTOINE IGNACE MELLING (1819) kanserojen etkileri olabiliyor fakat
ilk kez Zevk ü sefa Türk kahvesinin orta seviyede
kahve geldiğinde halk bunu içindeki tembelhaneler ve fesat kavrulması ve kahverengi kalması
büyük heyecanla karşılasa da yuvaları olma gibi gerekçelerle onu hem daha sağlıklı kılıyor
devletin dini yetkilileri kahveyi kahvehaneler III. Murat ve hem de çekirdeğin orijinal tat ve
haram ilan eder. Şeyhülislam IV. Mehmet zamanlarında aroması azalmıyor.
Ebussuud Efendi’nin “Kömür kapatılıp yeniden açılır.
oluncaya kadar kavrulup 1622’de II. Osman’ın aleyhine Köpüğü ise malumunuz meşhur.
yakılıyor; bunun içilmesi caiz girişilen ayaklanma ve Genç Türk kahvesinin mücevheri
değildir. Toplulukta içilmesi de Osman’ın âsiler tarafından üzerindeki mis gibi köpüğüdür ve
Hıristiyanlara benzemektedir bol köpüklü Türk kahvesi yapmak
ve şeriata uygun değildir. katledilmesinde bu fesat herkesin harcı değildir.
Alıkonulup yok edilmesi yuvalarının büyük rolü
gerekir.” fetvasıyla kahve bulunduğuna kanaat getiren “TÜRK KAHVESİ” ADININ ÜLKEMİZİ HÂLÂ DÜNYA
getiren gemiler yükleriyle IV. Murat da kahve hakkında ÇAPINDA TANITIYOR OLMASINI OSMANLI’NIN
ONU AŞKLA BAĞRINA BASMASINA BORÇLUYUZ.
birlikte batırılır. en büyük yasaklamayı çıkartır, TÜRK KAHVESİNİN RUH EŞİ LOKUM DA OSMANLI
kahvehaneleri kapatır; buna da MUTFAK KÜLTÜRÜNÜN PARLAYAN YILDIZI.
Ne var ki kahve yasaklara 1633’te çıkan büyük İstanbul GIRTLAĞI RAHATLATAN, BOĞAZDAN RAHATÇA
direnir hatta saraya bile girer. yangınının bir kahvehaneden GEÇEN ANLAMINA GELEN “RAHATÜ’L-HULKUM”
ZAMANLA “RAHAT LOKUM”, “LATİ LOKUM”
Kahvenin kokusu ve tadı öyle çıktığını sebep gösterir. Hızını ŞEKLİNDE DEĞİŞEREK “LOKUM” OLARAK
sevilir ki saray mutfağında bir KISALTILMIŞ.
kahvecibaşı dahi bulunur. Halk alamayıp kahvenin yanında
da sevmeye başlayınca bir şarap ve tütünü de yasaklasa
dönem Yemen’de üretilen 80 da çok geçmeden yasaklar
bin çuval kahvenin yüzde 50’si kaldırılır.
İstanbul’da tüketilir hale gelir. 1697’de kahveye vergi bile
Ardı ardına kahvehaneler konur. “Bidat-ı Kahva” adı
açılır. Mahalle kahveleri de altında, Müslüman halktan
vardır, asker, ticaret erbabı okka başına sekiz akçe,
ve sanatçıların gittikleri Hıristiyanlardan on akçe vergi
de. Bir köşede kahvelerini alınır.
100