Page 36 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 14)
P. 36
v
v
Gerçek mi önemli gerçekçilik mi?
Post truth tarihsel bir “gerçek”. Tarihçi İşin içine algılar da girince gerçeklik sayısı
ve yazar Yuval Noah Harari, “Biz homo birey sayısı kadar desek yanlış olmaz.
sapiensler yaşama daha iyi tutunabilmek ya Hatta o gerçeklikler bir kelimeyle anında
da iktidara gelip hükmetmek için insanlığın değişebilecek kadar kaygan bir zemine de
ilk zamanlarından beri yalanları gerçek gibi sahiptir çoğunlukla.
sunduk veya yaratmış olduğumuz gerçeklere
inandık. Hakikatin ne olduğunu açıkçası Sonuç = Gerçeğin anlamını yitirmesi.
pek de umursamadık. Bu sayede çok farklı Sonuç = Özgürlüğün -en iyi ihtimalle- varmış
inançlar, düşünceler ortaya çıktı.” diyor.
gibi addedilmesi.
Tarih boyunca sayısız kez yaşanmış olsa da
bilimsel olarak da ortaya kondu ki, “gerçek” Halbuki nesnel gerçekliğin peşinde koşmak,
diye tanımlanan her neyse kolaylıkla üretilen gerçekliği yıkmak özgürlüğünü de
yeniden ve yeniden üretilebilir, kim güçlüyse beraberinde getirecektir. “Yalanın evrensel
algı onun lehine inşa edilebilirdi. Hatta olduğu bir zamanda gerçeği söylemek
işe yaramayan yapay gerçeklik miadını devrimci bir eylemdir” diyen 1984’ün yazarı
doldurunca, taban tabana zıt bilgileri George Orwell’a hak vermemek mümkün
içerse bile en baştan da inşa edilebilirdi. değil.
Peki yalanın baş tacı edildiğini, kendisinin de manipüle
edildiğini içten içe hisseden insan neden buna ses çıkarmaz,
arkasına sığınır, hatta bazen savunur?
Bazı uzmanlar bunu geçtiğimiz yüzyıl ortasındaki Çünkü frontal korteks
beynimizin yapısıyla açıklıyor. reklam kampanyasında, elindeki veriyi inceleyecek
Sinirbilim alanında uzman doktorların o zamanın algı ve daha rasyonel olanı
olan Serkan Karaismailoğlu yönetimi aracı TV’lere çıkıp seçecektir. Bu da zaman ve
bu konuda şunları söylüyor: sigara içmenin sağlığa zararlı emek ister. Söz konusu hızlı
olmadığından söz ettiğini karar vermek olduğunda
“Beynimizin önünde yer birçok kişi duygularını
alan frontal korteks mantıklı hatırlayalım. O doktorların kullanmakta. Düşünecek,
kararlar vermemizi sağlayan parasal açgözlülükleriyle verinin kaynağını ve
bilinçli kısmımız. Beynimizin bunu yapmaları gibi, bilgiyi doğruluğunu kontrol edecek
ortasında yer alan limbik paylaşan kişi ya da kaynağın ve bilgiyi analiz edecek vakit
sistem ise duygularımızın arkasına aldığı bilim ya da yok artık.”
bulunduğu yer. Eğer frontal herhangi bir inancın da
korteks ve limbik sistem bir verdiği güçle gerçeği nasıl Bir de tekrar konusu var.
karar konusunda anlaşamaz kolaylıkla yeniden üretip Hitler’in propaganda bakanı
ve savaşırlarsa frontal empoze edebileceğine olduğu için gelmiş geçmiş en
korteksin limbiğe karşı gram sayısız örnek verilebilir. kötü insanlardan biri sayılan
şansı yoktur. Burada savaşın Burada kanaat önderliği Joseph Goebbels’in şu
sonucunu belirleyen kadar, popülerlik ya da sözü, onun ağzından çıkmış
limbiğin ne kadar sayıca üstün olmanın rolü de olmasına rağmen doğru
kuvvetli uyarıldığıdır. yadsınamaz. Hele bir de bu değil mi? “Bir kez söylenen
Eğitim seviyesi ne güruhun organize olduğunu yalan, yalan olarak kalır
olursa olsun, bir kişiyi ve propaganda yaptığını ancak bin kez söylenen yalan
limbikten yakaladığınızda düşünün. Böylesi bir lider gerçek olur.” Bize tanıdık
gerisi basit. Çünkü bir şey söylüyorsa doğrudur gelen bir bilgiyi, gerçekliğini
limbik, frontal korteksi ve kanıtlanmaması önemli kontrol etmeden, üzerine
etkilemekte müthiştir. Yani değildir. Yaşar Kemal’in şu kafa yormaya zahmet
siz duygularınızla karar sözü geliyor tam da burada etmeden kabulleniriz hatta
verseniz de limbiğin etkisi akla: “Yalanın gücü doğrunun güvenilirliğini savunuruz
altındaki frontal korteks bu güçsüzlüğünden değildir. çoğu zaman. “Gerçek”
kararlar için size mantıklı Yalan teşkilat kurmuş, doğru değil de “gerçekçi” gelip
gerekçeler üretir.” ise yalnızdır.” ikna etmesi yeterlidir.
Beynimizin, düşünmemiz
Yani hayatını Karaismailoğlu bir noktaya gereken şeylere zaman
bilime adamış daha işaret ediyor: Zaman. ayırmaktansa çok
bir insanın tekrar edildiği için kolay
ihtiyaçlarına ya da “Duygularımızı anlık kabul edebileceğimiz
inançlarına hitap yaşarız. Bir anda öfkelenir, şeylere inanma eğilimi
ederseniz onu bir anda mutlu oluruz. göstermesi inanılmaz
gerçek dışı bir şeyi Oysa söz konusu mantıklı sonuçlar doğurabilir.
savunan bir kukla karar vermek olduğunda Hitler’in soykırımları bu ve
haline getirebilirsiniz. ciddi biçimde zamana ve benzeri taktiklerin sonucu
Bir sigara şirketinin düşünmeye ihtiyaç var. gerçekleşmedi mi?
34