Page 41 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 10)
P. 41
v
ÇOCUKKEN BİTMEK BİLMEYEN
GÜNLER, YİRMİ YAŞ SONRASI
DAHA HIZLI AKIP GEÇER;
HİSSEDİLEN BU HIZ KIRK YAŞ
SONRASI DAHA DA ARTAR.
UZAY VE
ZAMANA DA
İHTİYAÇ VAR
Beş duyumuza eşlik eden iki Adrian Bejan, çocukken günlerin
önemli unsura değinmeden neden sonsuz gibi uzun geldiği
geçmek olmaz: Uzay ve zaman… ve yaşlandıkça zamanın neden
Aklınıza hemen Einstein gelmesin daha hızlı aktığı durumunu, yaş
zira genel görelilik kadar derinlere ilerledikçe gözlerimizin görüntü
inmeyeceğiz. alma ve işleme hızındaki azalmaya
bağlıyor. Bejan’a göre geçen
Bir nesneyi algılama sürecinde yılların etkisiyle sinir ve nöron ağları
onu uzayda bir yere yerleştiririz. dallanıyor ve uzun sinyal yolları
Konumlandırma yaparken oluşuyor. Bozunmaya da başlayan
yukarıda, sağda, arkada gibi bu yollar, elektrik sinyallerine daha
ifadeler kullanırız. Yine de bütünsel fazla direnç gösteriyor.
bir mekân algısı için bütün duyu
organları üzerlerine düşeni yapar. Bejan, saniyede birkaç kez
Örneğin gözlerimiz kapalı olsa dahi meydana gelen istemsiz sakkadik BİR MEKÂNI İÇİNDEKİLERLE BİRLİKTE
ALGILAMA SÜRECİMİZDE ZİHNİMİZDE BUNA
yoğun şekerli koku, ortamdaki göz hareketlerindeki sıklığın BENZER BİR GÖRÜNTÜ OLUŞUR. DUVARLAR,
çatal kaşık sesleri, yürürken yaşla birlikte değişmesini bu KAPI, PENCERE DAHİL TÜM UNSURLARI
çarptığımız masanın ayağı, tezinin kanıtı olarak gösteriyor. UZAYDA BİR YERE YERLEŞTİRİRİZ. BÜTÜNSEL
BİR MEKÂN ALGISI İÇİN BÜTÜN DUYU
arkadaşımızın ikram ettiği bir parça İki sakkadik hareket arasında ORGANLARI ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPAR.
pasta zihnimizdeki uzayda bir bir gözler sabitleniyor ve beyin aldığı
yerleşecek ve en sevdiğimiz kafede görsel bilgiyi işliyor. Çocuklarda
bizi bir sürprizin beklediği algısını bu sabitlenme süresi oldukça kısa;
doğuracaktır. dolayısıyla sıklığı da yüksek. Bu
nedenle daha kısa sürede daha
Ve o sürprizi keyifli kılan bir fazla bilgi alımı ve entegresi
etken de zaman. Zaman algımız gerçekleşiyor. Bu yaşlarda her şey
rölatif yani görelidir. Objektif yenidir ve çok fazla yeni uyaranla
(nesnel) zaman ölçüsü güneşin karşılaşırız. Tüm bunları hızla
hareketlerine göre düzenlenmiştir. işlemekle hayli meşgul olan
Bu zamanı takvimler ve saatlerle beynimiz zamanı daha yavaş
ifade eder, anlam yükleriz. Subjektif geçiyor gibi algılıyor. Yaş
(öznel) zaman ise yaşadığımız ilerledikçe aynı süre içinde
ânı nasıl hissettiğimize etki eder. daha az görüntü işler
Deneyimlediğimiz anlar zevkli hale geliyoruz; üstelik
ise zamanı kısa, zevksiz ise uzun beynin performansı
algılarız. da düşüyor. Böylelikle
zihinsel imajların
Zamanı farklı algılamak konusunda algılanma hızı
bir noktaya daha dikkat çekmek azaldıkça zamanın
gerek: Yirmi yaşını geçen daha hızlı geçtiği
herkes zaman algısının ne denli hissine kapılıyoruz.
değiştiğine dair deneyimsel bir Özetle Prof. Bejan,
bilgiye sahiptir. Çocukken bitmek “Gençken günler
bilmeyen günler, yirmi yaş sonrası daha uzun sürer
daha hızlı akıp geçer; hissedilen bu çünkü genç zihni
hız kırk yaş sonrası daha da artar. yaşlı zihnine
Bilim insanları bu konuya da ilgi oranla bir günde
duyup bazı tezler geliştirmişler. çok daha fazla
Duke Üniversitesinden Prof. görüntü alır” diyor.
39