Page 46 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 5)
P. 46
Bu, baba tarafımdan dedemin
1. Dünya Savaşı’nda Süveyş
kanalındaki muharebede
İngilizlere esir düştüğünde, esir
kampında kendisine verilen
kaşık. Anısal toplayıcıyım
ben. Kişisel tarihimi geleceğe
aktarmaya çalışıyorum.
ailesine de götürmek istedi. Ayrıca gelmiş olacak ki o sayfalarda yer bilgiyi ediniyorlar. Bir bakıma iyi de
akademik kariyer yapmak için çok geç aldı. Türkiye’ye döndükten sonra oldu çünkü bizim zamanımızda bir
kalmamalıydım ve döndük. bunlar kitap haline geldi. Yazılarıma yazıyı yayınlatmak zor oluyordu;
oradaki toplumların hem gelenek rica minnet ancak halledebiliyorduk.
Mesleğinizle beraber harmanladığınız ve görenekleri ile ilgili izlenimlerimi Emekli olsam ya da başka bir işim
gezginlik tutkunuz 6 kitap yazmanıza
da vesile oldu. Kitaplarınız sanki biriken hem de gözlemleyebildiğim kadar olmasa, sadece kendimi ifade etmek,
yüklerinizi kenara koyup, hız alarak yeni antropolojiyi de dahil ettim. Böylece takipçilerden ziyade yazılanların
yolculuklara çıkmak için yazılmış gibi. “Bir Demet Pasifik” kitabı doğmuş belgeye dönüşmesi için bir blog
oldu. Sonradan bu kitap 1989 yılında
Ne dersiniz? açabilirim. Özgürce yazar, istediğim
“Milliyet Edebiyat Ödülü” aldı. Onun kadar fotoğraf yayınlayabilirim.
Katılıyorum. Kitap yazma getirdiği ivme ile diğer gezilerimi de Ama şu an öyle bir zamanım ve
işi Pasifik ile başladı. Orada kitaplaştırdım. Bu şekilde 6 kitabım motivasyonum yok. Çünkü hekimlik
geçirdiğim 4-5 yıl boyunca çok oldu. Sonra da adım Gezgin Hekim ve akademik işlerle beraber bu
farklı insanlar ve kültürlerle Yazar’a çıktı (gülüşmeler)… zamanı ayırmak zor.
tanıştım. Onlara uyum sağlama Uzun zamandır yazmayı bıraktım; “Gezgin Hekimin Dünyası” kitabınızda
süreci insana farklı bir beceri
getiriyor. Mesela (duvardaki kabile sadece geziyorum. Gezmeleri de kabilelerin yaşayışları, dinleri, tarihleri,
tıpkı kitaplarımdaki gibi yaparım.
fotoğrafını gösteriyor) hepsi böyle Halkın içine girerek ve bol coğrafyaları, yemek kültürleri, sağlık
uygulamaları gibi pek çok açıdan
yaşamıyordu ama bu tarz hayat yürüyerek… Kendime bahaneler bulup gözlemlerinizi aktarıyorsunuz. Bu
süren insanlar da vardı. Onlarla
yaşayınca gelenek ve göreneklerini yolculuğa çıkıyorum, gittiğim yerleri anlamda antropologlar, doktorlar,
gözlemleyebiliyorsunuz. Birçok fotoğraflıyorum ancak not almıyorum. sosyologlar, tarihçiler vs için önemli bir
Gezip gördüklerimi kendime
ilginç törenleri var ve sıradan bir saklıyorum çünkü yazmak karşılığı kaynak da çıkmış ortaya. Hiç bu mesleği
turist olarak bu törenlere dahil olmayan bir yorgunluk haline geldi. icra eden okurlarınızdan geri dönüş
olmanız mümkün değil. Ancak ben aldınız mı?
bu şansı yakaladım. Aldığım notlar Artık yazılanı okuyan değil sadece Aldım tabii ki. 90’lı yılların başında “Bir
da beni bunları kitaba dökmeye konuşan bir toplum olduk. Yazmak Demet Pasifik” İstanbul Üniversitesi
dediğiniz şey bugün nereden baksanız
teşvik etti.
bir sene sürüyor. Ayrıca eskiden bu tür Antropoloji bölümünde yardımcı kitap
Yani o zaman kitaplaştırmayı kitaplar beş bin adet basılırdı, şimdi olarak okutulmuş. Bilgi Üniversitesi
düşünüyordunuz? bin civarı basılıyor; 300-500 kişi ya Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde de
okuyor ya okumuyor. okutulmuş.
Tabii ki. 80’li yıllarda Cumhuriyet
gazetesinde dünyanın ilginç Bir de o zamanlar bilgi daha “Sırt Çantamda Coğrafyalar” için de
yerlerinden gelen mektupların değerliydi. Sonra bilgisayarlar çıktı, olumlu geri dönüşler aldım. söyleyenler
yayınlandığı bir köşe vardı. Benim bloglar da yaygınlaştı. İnsanlar, oldu. Tabii e-postalar falan yok.
gibi gönüllü yazarlar ya da normal bir yer ile ilgili bilgi edinmek Kitabı beğendiklerini hatta oraları
muhabirlerin yazıları yayınlanırdı. istediği zaman internete giriyor gezdiklerini söyleyen birçok okuyucu
Pasifik’ten yazdığım mektuplar ilginç ve seyahat sitelerinden her türlü mektubu alıyordum. Galiba Milli Eğitim
44