Page 26 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 13)
P. 26

v













           “DANIŞANLARA KOPERNIK DÖNÜŞÜMÜ

           YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ”


           “Paradoksal niyet”                  benden ne bekliyor?” sorusunu
           yaklaşımında da amaç bu mu?         cevapladığınızda anlamınızı
                                               keşfedeceksiniz. En sefil durumda
           Burada “paradoks” başına            dahi bu soruya cevap buluyorsanız
           gelmesinden korktuğun şeye          yaşamınızı bir kenara atmazsınız
           niyetlenme anlamında. Çünkü         ve hayata karşı motive olursunuz.
           insan kendinde kaygı ya da korku    Bu logoterapinin en temel noktası.
           semptomu gördüğü zaman bir          Danışanlar için yapmaya çalıştığımız
           ritüel oluşturup onunla güreşmeye   şey de Kopernik Dönüşümünü
           başlıyor. Güreşme arttıkça semptom   yaşatmak. “Neden ben, neden
           artıyor ve kısır döngü oluşuyor.    bu problem, neden bipolarım”
                                               sorularının yerine doğru soruyu
           Halbuki paradoksal niyette
           korkulan şeyi yapmaya niyetlenilir,   sordurmak ve hayat enerjisini bu
           o durumun başına gelmesi istenir.   yönde kullandırmak.
           Frankl’ın bu noktada önerdiği iki   Peki şimdilerde popüler
           yöntem var; biri mizah, diğeri de   olan “resilience” kavramı          KOPERNİK’İN DÜNYA’NIN EVRENİN
           kahramanlık. Her ikisi de tinseldir.   o zamanlar var mıymış?          MERKEZİNDE OLMADIĞINI KANITLAMASI
                                                                                  BİLİM VE FELSEFEDE BAKIŞ AÇILARINI
           Kısır döngü ancak yapmaktan                                            DEĞİŞTİRDİ. LOGOTERAPİ DE BİZE DOĞRU
           korkulan şeye mizahi şekilde        Logoterapiden esinlenilmiş bir     SORULARI SORDURARAK, YAŞAMDAN
           yapmaya niyetlenilirse kırılabilir.   kavram olabilir mi?              NE BEKLEDİĞİMİZDEN ZİYADE YAŞAMIN
                                                                                  BİZDEN NE BEKLEDİĞİNİ ÖĞRENMEMİZİN
           Mesela yükseklik korkusu var.       Resilience yeni bir kavram.        GEREKLİ OLDUĞUNU GÖSTERİR VE
                                                                                  BÖYLELİKLE BAKIŞ AÇIMIZDA KOPERNİK
           Bunun gerçekten başına gelmesini    Logoterapiden esinlenen ancak      DÖNÜŞÜMÜ YAŞATIR.
           iste. Kendini düşerken hayal et.    ne yazık ki referans göstermeyen
           Ancak bunu mizahi şekilde yap.      “pozitif psikoloji” diye bir dal var.
           Evden çıkarken kapıyı kilitlemekle   Martin Seligman’a ait bu dal. Hatta
           ilgili bir takıntıyı ele alalım.    kongrelerde kendisine “aldın ama
           Yarım saat içinde kapıyı kaç kere   referans niye göstermiyorsun?”
           kilitleyebileceksin diyerek duruma   şeklinde söven makaleler olur.
           mizahi yaklaş. Gülmeye başlayınca   Frankl bunu 1928’de ortaya koymuş.
           insan bulunduğu durumdan            O yüzden bulunduğu konum, Van
           uzaklaşıyor ve anlama yönelme       Gogh gibi zamanın ötesinde eserler
           ancak bundan sonra gelebiliyor.     veren sanatçılar gibi. Bu yüzden
           Bazı korkularımızın saçmalığını     çok da acı çekmiş. Pozitivizmin çok   “Frankl diyor ki
           zaten biliyoruz ama deneyimlemek    yoğun olduğu 60’lı 70’li yıllarda
           farklı. Bunu fenomenolojiyle        bilim insanları Frankl’ın yaklaşımıyla   ‘bu başıma neden
           açıklayabiliyoruz; yani deneyimle   alay bile etmişler.                   geldi, neden
           görülen bilgi. Korkunuz neyse       Viyana’daki bir kongrede bir          ben?’ gibi sorular
           onu kahkaha atılabilecek bir        haham anlatmıştı; kız kardeşi hariç
           senaryo içinde azalan tekrarlarla   tüm yakınlarını kaybeden Frankl       yanlıştır. Soruyu
           deneyimleyeceksiniz.                tekrar Viyana’ya gidiyor. O kadar     hayat sorar.
           Logoterapideki Kopernik             yansız bir adam ki diasporanın        ‘Hayat benden
           Dönüşümü de çok etkileyici          parçası olmuyor. Hatta ikinci karısı   ne bekliyor?’
                                               Hristiyan Katolik. Tüm eserlerini
           bir yaklaşım.                       Almanca yazdığı için diaspora         sorusunu
           Kopernik’in yaptığı “Dünya evrenin   kızıyor. Nasyonal Sosyalist Partili   cevapladığınızda
           merkezinde değil, Güneş’in          Heidegger ile de iş birliği içinde.   anlamınızı
           etrafında dönen bir gezegen” tezini   Nasıl olur da Almanlar ile iş birliği   keşfedeceksiniz.”
           kanıtlamaktı. Pratik yaşamda hiçbir   yaparsın diye sorduklarında “Bıçak
           şey değişmedi. Ancak hayata bakış   iyi şeyi de keser, kötü şeyi de” diyor.
           değişti. O yüzden felsefede Kopernik   Hatta Auschwitz’i anma günü için
           Dönüşümü demek, farklı bir          yaptığı bir konuşması var ki her
           perspektif kazanmayı ifade ediyor.   babayiğidin harcı değil. Ölmeden
                                               evvel İran’dan da davet alıyor ancak
           Frankl diyor ki “bu başıma neden    kalbi elvermiyor. Ona göre dünyada
           geldi, neden ben?” gibi sorular     iki tip ülke var. İyi olan ve olmayan.
           yanlıştır. Soruyu hayat sorar. “Hayat   Her ülkede kötü insanlar var.








      24
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31