Page 76 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 14)

v

İNO V AS Y ON

Bu Projeler

Güneş Enerjisinin

“Gerçek” Potansiyelini

Ortaya Çıkarıyor

Güneş ışığından yakıt

elde edildi

Güneş ışığı ve hava kullanarak yakıt
üretebilen yeni bir sistem, havacılık ve
denizcilik gibi sektörlere yönelik karbon nötr
yakıtlar için efektif bir çözüm sunmaya aday.
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden
mühendis Aldo Steinfeld ve ekibinin kurduğu
sistem üç aşamadan oluşuyor. İlk aşamada
hava yakalama ünitesi havadan karbondioksit
ve suyu alıyor. İkinci aşamadaki güneş ünitesi,
Güneş ışığıyla güneş enerjisini kullanarak hava yakalama
temiz su üretildi ünitesinin topladığı malzemeleri sentez
gazı olarak adlandırılan karbonmonoksit
ve hidrojen karışımına dönüştürüyor. Elde
Günümüzde temiz suya erişim sıkıntısı yaşayan edilen bu gaz, son aşamada yakıt olarak
insan sayısı milyarlarla ifade edilirken buna kullanılabilecek şekilde sıvıya dönüştürülüyor.
yönelik ekolojik çözüm arayışları da devam ediyor.
Güneş ışığından temiz su üretimi bunlardan biri. Bu sistem yeteri kadar büyütülebilirse
havacılık ve denizcilikte kullanılan yakıt
Güney Avustralya Üniversitesi’nden Doç. ihtiyacını önemli ölçüde karşılayabilme
Dr. Haolan Xu ve ekibi, güneş ışığı kullanarak potansiyeline sahip. Ancak en büyük zorluk,
düşük maliyetle temiz su üretmenin bir yolunu üretim tesislerinin oluşturulması için çöl
buldu. Deniz suyu ya da kirli su olması fark gibi büyük alanlara ihtiyaç duyulması.
etmeksizin, bir su kaynağının yüzeyine oturan Üretim sağlansa bile başlangıçta mevcut
ve buharlaştırma yoluyla güneş ışığını ısıya yakıtlardan daha pahalı olacağı da aşikâr.
dönüştüren verimli bir fototermal yapı sayesinde Ancak yeterli araştırma ve yatırımla
ekip, güneş enerjisinden yüzde 170’e kadar enerji maliyet düşürüldüğünde bu sistemin
çekebilen bir sistem geliştirdi. Böylelikle sadece karbon salınımında kayda değer bir düşüş
bir metrekarelik kaynak sudan dört kişilik bir aile sağlayacağı düşünülüyor.
için yeterli günlük içme suyu sağlandı.
Benzer tekniklerin verimsizliğinin üstesinden
gelen ekip, ters osmoz gibi mevcut teknolojilerin
maliyetinin çok altında bir maliyetle birçok
ihtiyacı karşılamaya yetecek kadar içme suyu
sağlamış oldu. Bu da bu projenin, diğer tuzdan
arındırma ve arıtma sistemlerinin finansal
ve operasyonel olarak sürdürülemez olduğu
bölgelerde kullanılabileceği anlamına geliyor.
Üstelik sistemi çalışır durumda tutmak için
teknik uzmanlığa gerek duyulmadığından bakım
maliyetleri de çok az.
Bu inovasyon ticari olarak uygulama ortamı
bulursa su krizimizi çözer mi bilinmez ama kurak
bölgelerde kıt kaynaklar üzerindeki baskıyı
hafifletip insanlara can suyu olabilir.
74