Page 37 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 7)
P. 37

bölgedir. Bu tabakada yer alan     oda adı verilir. Sıvılarla dolu olan bu
           pigmentler fazla ışığı emer ve ışığın   odalar gözün şeklinin ve canlılığının
           yansımasını önler. Böylece görüntü   korunmasıyla görevlidir.
           netliği sağlanır.
                                              Ağ tabaka veya retina, göz yuvarlağının
           Damar tabaka iris adı verilen ve gözün   en iç kısmında yer alır. Işığa duyarlı
           ön kısmında yer alan kısmı oluşturur.   reseptör ve sinirlerin bulunduğu bu
           Bu kısım aynı zamanda göze rengini   tabakada renkleri ve şekilleri algılamayı
           verir. İrisin ortasında göz bebeği bulunur.   sağlayan koni ve çubuk hücreleri
           İristeki düz kasların hareketleri ve göz   bulunur. Koni şeklindeki reseptörler
           bebeğinin daralıp gelişmesi sonucunda   parlak renkleri görmemizi sağlar.
           göze giren ışık miktarı ayarlanır. Yani                                        GÖZYAŞIMIZIN
           ışığa duyarlı olan göz bebekleri ışığa   Retinada üç çeşit koni vardır. Bunlar;
           göre büyür veya küçülür. Aydınlık   kırmızı, yeşil ve mavi renkleri algılamayı   KİMYASI
           ortamlarda göze giren ışığı ayarlamak   sağlayan pigmentleri taşır. Çubuk
           için küçülen gözbebeklerimiz karanlıkta   şeklinde olan hücreler ise cismin şeklini   Beynimizin duygusal alanını
           ise göze mümkün olan en fazla ışığın   algılamamızı ve siyah-beyaz renkleri    kontrol eden bölümü, zaman
           girebilmesi için büyür.            görmemizi sağlar.                           zaman gözlerimizi kullanarak

           İrisin arkasında göz merceği yer alır.   Sarı benek ise göze giren impulsların   duygularımızı ifade eder.
           Mercek, cisimden gelen ışınları kırarak   reseptörlerce zengin bu alanda uyartı   Ağlama olarak adlandırılan
           ağ tabaka üzerine düşmesini sağlar.   oluşturduğu bölgeye denir. Görüntü       bu durum göz ve vücut
           Mercek kasları ise göze gelen ışığa göre   bu bölgeye ters şekilde düşer. Oluşan   sağlığımız için önemlidir.
           kasılıp gevşeyerek mercek kalınlığını   bu uyartılar beyin bölgesine sinir     Çünkü beynimiz fazla baskı
           ayarlar.                           hücreleriyle taşınır. Sinirlerin gözden     olduğunu hissettiğinde
                                                                                          ağlama sürecini başlatır
           Kirpiksi cisim, damar tabakanın irisin   ayrıldıkları bu noktaya duyu almaçları   ve salgıladığı hormonlarla
           etrafında kalınlaşmasıyla oluşur. Bu   olmadığından kör nokta denir. Sinir     hem bedenimizi hem de
           cisim, kasıcı kaslarla beraber göz   hücreleriyle beyne taşınan uyartılar      psikolojimizi rahatlatır.
           merceğinin yerinde kalmasını sağlar.   beynin görme bölgesine aktarıldıktan    Burada ilginç olan diğer
           Gözümüzde saydam tabakayla mercek   sonra beyin sarı benekten gelen ters       nokta ise gözyaşı kimyasının
           arasındaki boşluğa ön oda, mercekle   görüntüyü düzleştirir. Böylece görüntü   hangi duyguyla ağladığımıza
           iris arasında kalan kısma ise arka   oluşmuş olur.                             göre değişmesidir.










                GÖRMEK ÜZERİNE

                YAZMAK


                Gözün olağanüstü yapısı bilimle uğraşan insanları
                ne kadar yakından ilgilendirdiyse, görememe
                sorunu ise doktorlar kadar edebiyatçıları da
                yakından ilgilendirdi.
                Arjantinli öykü, deneme yazarı, şair ve çevirmen
                Jorge Luis Borges, doğuştan itibaren yaşadığı
                katarakt ve retina dekolmanı sorunlarını
                eserlerinde de işledi. Görme yetisiyle renk algısını
                yavaş yavaş yitiren edebiyatçı, “Körlük” başlıklı
                eserinde -görmeyi yitirdiği ilk renk olan kırmızıyla
                ilgili özlemini gidermek için olsa gerek- bu rengin
                bildiği dillerdeki karşılıklarına (scharlach, scarlet,
                escarlata vb.) yer verdi.
                Körlük üzerine düşünen tek yazar Borges değildi.
                Çağımızın en büyük edebiyatçılarından biri olan ve
                orta çağa dair uzmanlığıyla da tanınan Umberto
                Eco, dünya çapında bilinen eseri “Gülün Adı”nda,
                tutuculuğu ve cehaleti anlatmak için yarattığı
                kütüphaneci Jorge’yi kör olarak satırlarına aktardı.
                                                         JORGE LUIS BORGES           UMBERTO ECO




                                                                                                                35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42