Page 83 - Çağın Göz E-Dergi Sayı 01
P. 83

Çok yönlü bir sanatçı






          Joan Miró’yu sıradan sanatçılardan ayıran bazı özellikleri vardı ki bunlar dönemin önde gelen
          sanatçılarıyla arasında büyük bir fark oluşturuyordu. Örneğin 1920’de ilk kez Paris’e gittiğinde
          tanıştığı Picasso’dan farklı olarak soyut kavramları çizgisellik yerine renklerin etkin kullanımına
          ağırlık vererek yorumluyordu. Ama en büyük özelliği resimle sınırlı kalmaması, seramik, heykel,
          grafik, fotoğraf ve kısa film gibi görsel sanatlarda da oldukça başarılı eserlere imza atmasıydı.


          20 Nisan 1893’te Barselona’da dünyaya gelen Joan Miró   istemez onu da etkiledi ve 1936’da İspanya’yı terk etmek
          Ferra, tutucu bir aileye sahipti ve değerlerine bağlı bir Katalan   zorunda kaldı. Memleketine olan sevgisini neredeyse her
          olarak yetiştirilmişti. Fakat küçük yaşta ilgi duymaya başladığı   eserine yansıtan Miró, katalan köylüsüne adanmış nice eserini
          ressamlığı, 14 yaşında Barselona’daki La Lonja’s Escuela   “öze dönüş” olarak nitelendirmiştir. İspanya’ya 1941’de geri
          Superior de Artes Industriales y Bellas Artes (Güzel Sanatlar   dönen sanatçı, aynı tarihte New York’taki Modern Sanatlar
          ve Endüstriyel Sanatlar Okulu)’nda geliştirmeye karar   Müzesi’nde ilk retrospektif sergisini açtı. Joan Miró’yu diğer
          verdikten sonra pek çok değer yargısının değiştiğini söylemek   sanatçılardan ayıran özelliklerinden birisi de tuval dışında
          mümkün. Burada geçirdiği üç yılın ardından, aynı kurumda   birçok zeminde çalışıyor olmasıydı. Örneğin seramik alanında
          memur olarak görev yapmaya başladı. Sanat çalışmalarını   Josep Lloerns y Artigas’la birlikte çalıştı. Bunun yanında
          memuriyetin yoğun çalışma temposunda yürütemediğine   baskı alanında da epey faaliyet gösterdi. Öyle ki bu iki alanda
          karar verdikten sonra bu görevi bıraktı ve 1912-1915 yılları   yaklaşık dört sene çalıştı. 1954’deki Venedik Bienali’nde
          arasında Barselona’daki Francesc Gali’s Escola d’Art isimli   grafik dalında büyük ödüle layık görüldüğü çalışması 1955’te
          sanat okuluna devam etti. Bir sanat galerisi sahibi olan José   Kassel’de yapılan ilk Documanta Fuarına dahil edildi. Bundan
          Dalmau’nun teşvik ve ısrarları sonucunda ilk sergisini 1918   üç yıl sonra Paris UNESCO Binası’ndaki eseri ile Uluslararası
          yılında Barselona’da açtı.                          Guggenheim Ödülünü alan Miró, ertesi yıl tekrar resim
                                                              yapmaya başladı. 1960 yılında ise yine farklı bir alan olan
          1920’de ilk kez gittiği Paris’te çıktığı bir gezinti sırasında   heykeltıraşlığa yöneldi. Miro’nun retrospektifleri, Paris,
          Pablo Picasso ile tanışan Miró, zamanının büyük bir bölümünü   Musée National d’Art Moderne ve Grand Palais’de yer aldı.
          Paris’te geçirmeye karar verdi. Burada tanıştığı Max Jacob,
          Pierre Reverdy ve Tristan Tzara ile Dada hareketine katıldı.   Miró, bugün dünyanın en prestijli futbol kulüplerinden biri
                                                              olan Barcelona’nın amblemini de tasarlamıştır. Eserlerinin
          1925’te Paris’teki Galeri Pierre’de açtığı ilk sergisi büyük bir   çoğunda “kadın, güneş ve kuş” üçlemesini barındıran sanatçı,
          sürrealist hareket olarak yankı buldu.
                                                              geniş bir spektrumdaki sanat eserleri arşivine fotoğraf ve kısa
          Tüm bunların yanında İspanya’da devam eden iç savaş ister   metrajlı filmler de eklemiştir.



                    O üç çizgiyi çekince ruhum neşeye kavuştu.
                    Bir kuş misali havalandım.

                    Her tablosu 4 x 5 metre boyutunda bir triptik (yan yana ve birbiriyle ilişkili üç resmin oluşturduğu pano
                    şeklindeki hareketli grup resim) oluşturan sanatçının en bilinen eserlerinden “Mavi” serisinde her bir
                    tabloda, tabloların kenarlarına değmeyecek şekilde biri dikey biri yatay biri de çapraz olmak üzere üç
                    çizgi bulunmaktaydı. Eseri görmeye gelenlere bu eserle alakalı şöyle bir açıklaması olmuştur: “Belki o
                    3 çizgiyi çekmek 10 dakikamı aldı. Ama ben onları aylarca, senelerce kurguladım... Ruhum çok kendini
                    dinledi, içimde sıkıntının kara bulutları toplandı. Tansiyonum arttı, basınç altındaydım. O üç çizgiyi
                    çekince ruhum neşeye kavuştu. Bir kuş misali havalandım.”
















          Görsel sanatın pek çok alanında dahiyane eserler yaratan,   yansıttı. Çarpıtılan hayvansal formların şekilleri, organik
          birçok sanatçıya farklı bir pencere açarak ilham kaynağı olan   şekiller ve garip geometrik inşayı rüya ikonları gibi
          Juan Miró, 25 Aralık 1983’te İspanya’nın Palma de Mallorca   resimlerine aktardı.
          şehrinde hayata veda etti.                          Hayatı boyunca o kadar çok eser verdi ki, bugün herhangi bir
          Onun geliştirdiği dağınık kolaj ve kompozisyon ile resim   yerden alacağınız bir modern resmin ona ait olma ihtimali çok
          yeni bir hayat buldu. Gerçeküstü şiirselliği resimlerine   yüksektir.
                                                                                                                81
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88