Page 124 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 11)
P. 124
v
I, Tonya
Ben, Tonya (2017)
Otoriter annenin kızının dengesini
alt üst ettiği bir film daha… Film,
üzerindeki baskıya dayanamayarak
rakibine zarar verip kariyerine veda
eden, Amerika’nın artistik buz
patenindeki eski şampiyonlarından
Tonya Harding’in skandallarla dolu
Black Swan gerçek yaşam öyküsüne dayanıyor. 21
yaşında uluslararası bir müsabakada
triple axel gibi zor bir hareketi
Siyah Kuğu (2010) tamamlayabilen ilk Amerikalı kadın
sporcu olarak tarihe geçen birinin nasıl
Tchaikovsky’nin Kuğu Gölü balesi olur da spor kariyerini bitirip hayatını
etrafında şekillenen Siyah Kuğu, en tepe taklak edebildiği beyaz perdeye
çok izlenen bale filmleri listesinde yansıyor. Oscar’da, anneyi canlandıran
ilk sırada olsa da psikolojik gerilim Allison Janney’e En İyi Yardımcı Kadın
türünün de en iyileri arasında ödülünü kazandıran, Tonya’ya hayat
gösterilebilecek bir yapım. veren Margot Robbie’ye ise En İyi
Balede daha başarılı olması için Kadın Oyuncu adaylığını getiren bu
otoriter annesinin yoğun baskısı film son derece etkileyici.
altında ezilen Nina’nın, eserde
hem Beyaz hem de Siyah Kuğu
rollerini canlandırma tutkusu onu
dengesizlik, istikrarsızlık ve kendi
kendine zarar vermeye yöneltir.
Film, baleyi sanatsal ve psikolojik
açıdan dengeli şekilde işleyen hikâye
örgüsüyle göze çarpıyor. Natalie
Portman’a En İyi Kadın Oyuncu
dalında ilk Oscar’ını kazandıran
filmin yönetmeni Darren Aronofsky
de Oscar adayı olmuştu.
The Walk
Tehlikeli Yürüyüş
(2015)
Fransız ip cambazı Philippe Petit, 1974
yılında kariyerinin en tehlikeli denemesine
girişir: 11 Eylül’de yıkılan Dünya Ticaret
Merkezi kulelerinin arasındaki boşlukta
yürümek! Petit, tüm engellere ve risklere
meydan okuyarak, yüksekliği 400 metre
olan kulelerin arasına 200 kilogram
ağırlığında çelik ip gerer. O günlerde henüz
Dancer in the Dark tamamlanmamış olan ve kısmen kullanılan
kulelerin arasına çektiği ipi elinde 8 metre
Karanlıkta Dans uzunluğunda ve 25 kilo ağırlığında bir denge
çubuğu ile geçen cambaz, dört saatlik
(2000) tehlikeli yürüyüşünü tamamladığında bunu
başaran ilk ve tek kişi olarak tarihe geçer.
Genetik bir hastalığı nedeniyle Joseph Gordon-Levitt’in başrolde harika bir
görme yetisini kaybetmek üzere oyunculuk sergilediği filmi beğenenlere,
olan fabrika işçisi Selma, oğlunun da Petit’in hayatını konu alan 2008 tarihli Man
bu hastalıktan mustarip olacağını On Wire adlı yapımı da tavsiye ederiz zira En
bildiğinden ameliyat parası İyi Belgesel dalında Oscar kazanmıştı.
biriktirmektedir. Ancak bir hatası
yüzünden hayatının tüm dengesi
bozulur. Yönetmen Lars von Trier’in
masalla gerçeği müzikal formda
harmanladığı film, Björk’ün müthiş
ses rengiyle zenginleşen müziği
ve iyi kurgulanmış koreografisiyle
kendine hayran bırakıyor.
Performansıyla Cannes’da En İyi
Kadın Oyuncu ödülünü kazanan
Björk, başrolleri usta oyuncu
Catherine Deneuve ile paylaşıyor.
122