Page 50 - Özel Çağın Göz Hastalıkları Hastanesi - E-Dergi (Sayı 9)
P. 50

v



           “MAALESEF KIYILARIMIZI YOK ETTIK”




           Eserlerinizde deniz teması       durumda. Bütün deniz kenarlarına   atmamayı öğretmek gerekiyor.
           oldukça yoğun. Bunu neye         beton döktük. Yosunlar o betonlara   Sonra gerisi gelir.
           bağlıyorsunuz?                   vuruyor ve denizin içinde kalıp
                                            çürüyor. Bu durum sudaki oksijeni   Sizin için sembolik anlamı olan
           Doğma büyüme İzmitliyim. 1924’te   azalttığı için balıklar ölüyor, deniz   eserler oluyor mu? Sanırım
           mübadele zamanında Atatürk’ün    yaşamı bitiyor. Yine de her yeri   cumbalı evlerden birinin
           Balkanlardan Türkiye’ye getirip   betonlaştırmaktan vazgeçmiyoruz.   çocukluğunuzdan kalma bir
           Tuzla’ya yerleştirdiği bir ailenin                                hikâyesi var.
           çocuğuyum. Dedem Kavala’da       Bu konudaki bakış açımı da
           balıkçılık yapıyormuş. Tuzla’da   her yerde paylaşıyorum; bu      Evet o eskiden oturduğumuz ev.
           devam etmiş. Eserlerime yansıyan   benim vazifem. Çünkü şimdi     Anısı büyük. Bazen de bir figür
           deniz tutkum da bu köklerime     gördüğümüzü zannettiğimiz        görüyorum. Görünüşü çok hoşuma
           dayanıyor.                       güzellikler aslında beton ve demir   gidiyor. Hemen onu yapmak
                                            yığınından başka bir şey değil.   istiyorum. Bu şekilde farklı farklı
           Ancak artık deniz kıyıları                                        eserler ortaya çıkıyor.
           çocukluğumdaki gibi değil.       Doğanın verdiği bazı şeylere
           Maalesef bütün kıyılarımızı      çoğumuz çöp diye bakarken sizin   Bu sanat sizin için daha ziyade bir
           yok ettik. O denizlerin en güzel   bakmıyor oluşunuz sanırız bu   hobi. Profesyonel olma hedefiniz
           zamanlarını biz yaşadık ama benim   hassasiyetten kaynaklanıyor…  var mı?
           ne çocuklarım ne de torunlarım                                    Dürüst konuşmak gerekirse
           yaşayabilecek o güzellikleri. Bu   Kesinlikle haklısınız. Hiçbir   bu hızlı çalışmama bağlı. Ev bu
           benim ağrıma gidiyor ve bu       şey çöp değildir. Neredeyse      çalışmalarla dolarsa hanım yine
           duyguları sanatsal objeler üreterek   her şey mevcut formlarındaki   “sergi aç” diyecek (gülüşmeler).
           dışa vuruyorum.                  misyonlarını tamamlayınca geri
                                            dönüşebiliyor. Doğayı çöp diye   Şaka bir yana, bu ilk sergimdi ve
           Örneğin Tuzla içmelerdeki gölü   nitelendirdiklerimizle kirletmek   fiyatlandırma konusunda çok
           yok ettik. Leylekler geliyor ama   yerine onları güzel şeylere    zorlandım. Hepsinde emeğim var,
           inecek göl bulamıyor. Benim      dönüştürebiliriz. Özellikle denizin   değerleri parayla ölçülecek şeyler
           çocukluğumda su çulluğu bile     bize verdiklerine çöp demek hata.   değil. Mesela cumbalı evlerden
           iniyordu, 40 tür kuş vardı ama   Ailemiz bizi insana ve doğaya    biri sergide satıldı. Şimdi onun yeri
           şimdi 40 tane martı yok. Şifalıydı o   saygılı şekilde yetiştirdi. Bu   boş ve burukluğu unutmak için
           içmeler; insanlara şifa dağıtıyordu.   yaşımıza geldik, dışarıya bir kibrit   başka bir şey koydum yerine. Bu
           Şimdi herkes çok güzel yer diye   çöpü attığımızı hatırlamıyorum.   yüzden üzerindekiler hep sembolik
           geliyor ama aslında oralar bitmiş   Bence bu ülkede ilk önce yere çöp   fiyatlardı.

















































      48
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55